Hepimizin birbirimizden, hayattan fazlaca şey beklediği bu dünyada kendimizden bile bir şey beklemediğimiz bir oyun alanı yaratmanın önemine inanıyorum. Sınırlarını kendimizin belirlediği, içinde istediğimiz gibi hareket ettiğimiz, hiçbir kurala tâbi olmayan, kendimizden gelenler de dahil hiçbir beklentiyi karşılamak zorunda olmadığımız, keşfettiğimiz, mutlu olduğumuz, sadece bize ait, nefes aldığımız ve çiçek açtığımız bir oyun alanı.
Öyle bir oyun alanı olmalı ki bu her şey ve herkes olmadığında bile bize kendi içimizdeki ateşi hatırlatmalı ve onu yakmalı. Kim olduğumuzu anımsatmalı. Elimizden tutmalı.
İşte zorba proje bundan tam bir sene önce oyun alanım olarak benimle aynı gün, bana hediye olarak doğdu. Amacım, sevdiğim değerleri biriktirdiğim, ne zaman ne hissedersem onu yaptığım, hiçbir kural ve zaman planlamasına takılmadığım, sınırlarımı ve kendimi keşfettiğim bir oyun alanı hatta bir kumbara yaratmaktı. Ve öyle de oldu. Ne hissedersem onu paylaştım ve neyi ne zaman paylaşmak istesem o zaman paylaştım. Bazılarını ise sadece kendime sakladım, bir süre hiç paylaşmadım.
Pek çok olumsuz şeye maruz kaldığımız bu dünyada ben hep Goethe’ye katıldım:
“İnsan her gün en azından bir küçük şarkı dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, hoş bir resme bakmalı ve mümkünse akla yakın birkaç söz söylemeli.”
Ve şimdi bugün Zorba Proje’nin 1. yaş günü. Bu zamansız ve beklentisiz oyun alanımda kendimi keşfederken sizin de en azından güzel bir şarkı dinlemenize, bir şiir okumanıza, bir resme bakıp hayal kurmanıza, ve bir söz okuyup farkındalık oluşturmanıza küçücük bir katkım olduysa bile ne mutlu bana. Yeni yaşımızda yeni ve güzel şeyleri paylaşmayı sürdürmek dileğimle.. İçimizdeki yıldızlar hep parlasın.✨
Doğum günümüz kutlu olsun Zorba Proje.❤️
