Aşkın, mutluluğun, eğlencenin, hüznün, yarım kalmışlığın, tamamlanmanın, çaresizliğin, kendi ayakları üzerinde durmanın, muhtaçlığın, dibe vurmuşluğun, dipten sıçrayışların, gururun, gurursuzluğun, yalnızlığın ve bir o kadar da yalnız olmamanın sanatçısıdır Sezen Aksu. Sevenlerinin kalbinde yeri hep ayrıdır illa ki. Benim de öyle.
Yaşamımın her anına hemen hemen tanık olmuştur. Hatta öyledir ki, bazen söylemek isteyip de söyleyemediklerimi o zaten çoktan seslendirmiştir bile. 'Sadece ben böyle hissediyorum galiba' diye düşündüğüm zamanlarda 'yalnız değilsin, bak en âlâsını yaşadım' diye destek verir sanki şarkılarıyla.
'Çocuklar gibi' sevmeyi öğretir önce, sarılalım demez de 'başını göğsüme sakla sevgili' der. Çok güzelsin de demez o 'yüzün çiçeklerin en güzelidir' der, sevdiğini 'pamuklara sarmalayıp sarar' adeta. Böyle naif sevdiğine bakmayın, aynı zamanda hırçındır da! Aşk için 'her şeyi yak'ar o. Çünkü ona göre aşk, kendisi için ölündüğünde gerçektir, 'acı ile, aşk ile büyür' büyütür. Kıskançtır 'onu alma beni al' der. Lale Devri çocuğudur, 'sevmekten utanmaz'. Olur ya, arada bir kafanız karışır da ya bu kadar değer mi gerçekten aşka diye sorarsanız 'değer canım, değer elbet' diye alırsınız cevabı anında. Uyarısını da yapmaktan çekinmez ama; sen soran gözlerle kapıda beklerken 'ele geçmez istediğin, uğruna savaş vermediysen' der Sezen, mücadelecidir. Bazen ummadığında aşk kapısını çalar onun da, 'hoş geldin' diye buyur eder o zaman, hiç gitme diyemez de 'ömürlük olsun' der akşam gözlü esmerine. Cesaretlidir, sevdiği kendi isteği ile gelmiyorsa 'haydi gel benimle ol' 'seni istiyorum' diye haber uçurmaktan çekinmez ona. 'Dünya malında, komşu bağında' gözü yoktur onun, bir kendisini bilir. Bilir de sırrını çözemez bazen, hali darmaduman olurken, o da 'sineye çektiği yangınlarında köz' olur. 'Gülleri solar' terk edildiğinde, nedenini bilmek istercesine sorar 'hani her şeyindim' diye. Yedi cihan dolanır da yine de 'tutuklu kalır' sevdiğine. Hemen gitmez, gidemez, 'acıdan geçmeyen şarkıların, insanların eksik kalacağını' bilir. Keskin bıçaktır o, cayamaz yardan öyle kolayca. Uzanır Kanlıca'nın orta yerinde bi' taşa, yüzdürür gözünün yaşını Hisar'a doğru. Geberir aşkından. Utanmaz ağlarken, çünkü 'ağlamak güzeldir' onun için, 'insanca ve coşkulu güzel bir şeydir'. Böyle der ama kıyamaz dağ gölleri gibi hasret çektiği 'belalısına', çok acı çekse bile 'sen ağlama' der ona, dayanamaz gözbebeği ağlarsa. 'Geri dön' diye çaresizce yalvarır ona, bazen 'git' diyecek gibi olur ama yalan söylediğinden utanırcasına 'gitme kal' der peşi sıra. 'Yeniden sev' diye ısrar eder çocuk gibi. 'Seni kimler aldı', 'yar kaldın mı öldün mü' diye sorar, zalimlikle suçlar senin Allah'ın yok mu diye bas bas bağırır. Tüm bunlara rağmen ne bir ses ne de bir haber gelmiyorsa artık sevdiğinden, isyan eder yok öyle durmak 'el gibi' diye. İsyan eder de, yine de toz konduramaz o 'herkesin kötü söylediği' sevdiğine, 'eşi dostu gülse' bile, barışmak istediğini dile getirir seneler geçmeden 'iki gözüne' . Yalnızca sitem eder yarım kalmış sevdasına, doymamış, doyamamıştır sevmelere çünkü. Tutamaz kendini, bir ümitle ya olursa diye bekler 'bile bile her şeyin bittiğini'. Ne kadar beklediğini kestiremez bazen, sahi hangi ara koptu o 'yaprak yaprak takvimler'? Bu sorunun cevabını da veremez belki ama hasret ve sevdiğinin yokluğu ile baş başa kalacağını bilir bir süre, fakat sonra 'alışır zamanla kırılıp incinmeye' çünkü 'olağandır yıkılıp, yıkılıp yeniden ayağa kalkmak'. Kolay olmayacağını bilir ama daha öncekiler gibi zamanla geçecektir bu da. Kanayan yarasına zaman basar bu yüzden ve unutur içi yana yana. O unuturken sevdiğini unutulmak istemez ama kolayca. 'Beni unutma' der ve gider bütün aşkı yüreğinde. Son isteğini söyler küskünlüğünün farkında bile olmayan 'yol arkadaşına'; hani 'ihtimal ya fikrine düşerse Rumeli havası' ile anılmak ister. 'Hadi dur o sarı odalarda durabilirsen' diye meydan okur ve 'alır başını gider efeler gibi'. 'Ezdirmez kendini ama gezdirmez de gönlünü'. Evet, 'vazgeçmiştir' artık Sezen, çünkü 'tükenmişlerdir', sona ermelidir bu 'ikili delilik', kimse 'masum değildir'. 'İçindeki çocuğa sarılır anlamak için insanı'. Bir süre korku kaplar içini 'bir daha aynı hevesle yürüyüp yürüyemeyeceğini' sorgular bu yolları. Sonra hayata savaş açarcasına kendi verir cevabını, ahdı vardır, kadere inat sil baştan yaşayacaktır. Farkındadır, bu kızı yeniden büyütecektir. 'Bekletmez hayatı'. Zamanın ömrüne kurşuni renkler sürmesine izin vermez. 'Memleketine bahar gelmiştir' artık. 'Tabiat misali coşmak ister', sıkılmıştır. Coşar da! Sadece hüzünlenmez o, 'arada hicaz arada caz nefeslerle' eğlenmesini de bilir. Aşka küsmez, yeniden sever, bu kez 'bugünki aklıyla sever', ikinci baharını yaşar. Eski sevdalarını anar, onlara selam söyler belki, belki kusura bakma der ya da affeder. Artık orası onun bileceği iş. Eskiden aşkın onursuz olmayacağını savunurken şu sıralar onursuz da olabileceğini söylüyor. Fikirler, yaşanmışlıklar elbet değişiyor ama ne olursa olsun onun bu deli dolu ruhu, yaratma gücü, korkusuzluğu ve şarkı söyleme isteği değişmiyor. 'Hayat zorlaşınca, çıkmaz sokaklarda soluksuz kalınca, azalınca manadan, seyyar sevdalarda parçalanınca, dil yetmeyince, göz görmeyince, gönül hissetmeyince, kırılınca camdan kalp, dönüp yalnızlığa kilitlenince o zaman şarkı söylemek lazım.' diyor.
Sen şarkı söyle, yaz, yap, üret Sezen, 'o zaman yüreğimizin yükü hafifler belki biraz' işte.
'Hakkında konuşmuşlar' geçen gün. Evet o saçma konular. 'Aldırmasın deli gönlün' onlara, şarkılar söyle içinden, boş ver. Okudun da sen zaten 'her yöne yanlıyı'.
Gel biz 'gelenlere, gidenlere, gönülden sevenlere, ümidi yeşertenlere, bir şiirden süzerek ekmeği bölüşerek hayatı yüceltenlere, kavganın barışmanın, zamanla yarışmanın değerini bilenlere, doğanın düşüncenin, hayatın hakikatin önünde diz çökenlere' içelim seninle. Şerefine kalksın tüm kadehler, ustan tambura vursun, ben de kanunla eşlik edeyim ona, alaturka başlasın. Ah be! İşte şimdi oldu: yine mi güzeliz, yine mi çiçek!
Kim ne derse desin seni hatırlıyorum 'arkadaş şarkısını duyunca' ben.
İyi ki varsın sen.
Hep yanımda olduğun için,
'sana teşekkür ederim' Sezen.
💖
Spotify: Sezen'ler Olmuş
Youtube: Sezen'ler Olmuş